Image

Yangın, deprem, sel gibi doğal afetlerden ve savaş durumunda kendinizi ve ailenizi nasıl koruyacağınızı sivil savunma öğretir.  Özellikle Organize Sanayi Bölgeleri başta olmak üzere birçok iş yeri bağlı bulundukları Valiliklerden, Sivil Savunma Planı hazırlamaları yönünde tebligatlar almaktadır.

AFAD Daire Başkanlığı ve İstanbul AFAD ‘ dan alınan bilgiler ışığında; kamu kurum ve kuruluşlarında sivil savunma amirlerinin 4-5 gün süren eğitimlerinin tamamlandığı, sırada özel sektörün olduğu, eğitim planlaması için bir nevi bilgi havuzu oluşturmak amacı ile bu uygulamanın yapıldığı öğrenildi. Ayrıca işyeri tehlike sınıfına bakılmaksızın 100 ve üzeri çalışanı olan işyerlerinin zaten sivil savunma amiri bulundurmak zorunda olduklarını belirtildi. Sivil Savunma Planının, müesseselerin güvenlik birimleri ile beraber varsa bina yönetimi tarafından hazırlaması gerekmektedir. Konu 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında olmayıp bina yapısı, sığınak, ekipman vb. konularda yeterli bilgiye sahip (Teknik Ekip vb.) kişiler tarafından kılavuzda belirtildiği şekilde hazırlanması gerekmektedir.
İlgili planlar 7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu ve İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı ‘Daire ve Müesseseler İçi Sivil Savunma İşleri Kılavuzu’na göre hazırlanması istenmektedir.

https://istanbul.afad.gov.tr/tr/9562/Kitap-Kitapciklar (link üzerinden ilgili kılavuza ulaşabilirsiniz.)

 

Sivil Savunma Planı Nedir?

Düşman saldırılarına karşı halkın can ve mal kayıplarını en az seviyeye indirilmesi, hayati önem taşıyan her türlü resmi ve özel tesis kuruluşlarının korunması ve faaliyetinin devamını sağlayacak iyileştirmenin yapılması, savunma faaliyetlerinin halk tarafından en yüksek seviyede desteklenmesi ve halkın moralini yüksek tutmak için alınacak her türlü silahsız koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve faaliyetleri kapsar. (5 Ağustos 2010 tarih 27663 sayılı resmi gazete: madde 4)

Sivil savunmasız yurt savunması olmaz. Sivil savunmanın önemine binaen M.Kemal ATATÜRK ‘ün veciz sözünü paylaşmak isteriz; “Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur”.